ANTUAN 'TOTO' KARAKULAK İLE SÖYLEŞİ


Türkçe soyadına rağmen, Antuan'ın dedelerinin hepsi Katolik'ti ve tüm hayatını Buca'da geçirdi. Dokuzçeşmeler Meydanı'ndaki ''eski Çakabey okuluna'' gitti. Sonradan Fransa başbakanı (1993-95) olacak olan Edouard Balladur'u (1929 doğumlu) çocukluktan tanıyor. Edouard, askerlik görevini yapmak için 16-17 yaşlarında Fransa'ya gitmiş ve bir daha geri dönmemiş. Babası Dermond Buca'da ölmüş ve kızı Fermond Avusturya'ya, oğlu Reymond ise Fransa'ya göç etmişler. Sonrasında ev o zamanın parasıyla 125,000 liraya Afyonlu Türk bir aileye satılmış. Bu aile sonraki yıllarda burada oturmuş ve alt katta ''Bursa Pazarı'' isminde bir dükkan açmışlar, sonrasında ise onu kiraya vermişler. Yanında, sokağın köşesindeki ev, Drama göçmeni Hacılar ailesine aitmiş ve burada 1930'lara kadar yaşamışlar. Caddenin öbür tarafındaki diğer boş evler ise Yalaz ailesinden Ali Bey'in oturduğu Balladur evi, onun yanındaki boş olan ev Hüsamettin Balkanlı'nın çocuklarına ait olan ev, onun tam karşısındaki İngiliz Petter ailesinin eski evi ve bu ev ile aynı tarafta, kilisenin karşısındaki bir ev de Türk bir ailenin yaşadığı ve 1990'larda cafe olarak kullanılan ve Türk bir avukat tarafından kullanılıp, 1999'da çıkan bir yangında tahrip olan evdir. Pek çok şüpheli yangın Buca evlerini tahrip etmiş. Örneğin, iki yıl önce şüpheli bir yangın bir kez daha Balladur Evi'ni hedef almış ve bir sene önce de Hacılar Evi'ni.

Hüsamettin Balkanlı'nın evi (Kız Yetiştirme Yurdu'nun yanındaki), 1920-25 senelerinde eski belediye binası olarak kullanılmış. Bundan dolayı caddenin eski ismi de eski belediye caddesidir. Belediye binası sonradan Atadan (Uğur Mumcu) Caddesi'ne taşınmış.

Antuan'ın annesi Helena Sanson, İngiliz kökenli bir Levanten idi ve Paşaköprü Mezarlığı'nda yatmaktadır. Antuan'ın ikisinin de ismi Antoni (Sanson) olan babası ve büyük babasının ikisi de, İngiliz Kilisesi'nde bekçiymiş. Zamanında hem Antuan hem de babası, kilise sekreteri Bayan Routh'un çaldığı kilise orgunun körüklerinin bakımını yaparlarmış.

Oturdukları evin yanındaki ev geçmişte Blackler ailesininmiş. 1950'deki satıştan sonra İtalyan George Falbo, eşi Germaine ve kızları Lena beraber bu evde yaşamaya başlamışlar. 1980'de Lena evi Necdet Bey isminde bir Türk'e satmış ve kendisi halen orada yaşıyormuş.

Antuan çocukluk günlerinden, evlerinin karşısında günümüzdeki kız yetiştirme yurdunun manastır olduğu zamanlarda, üç-dört papazın halen orayı yönettiğini hatırlıyor. Manastırdaki bağlardan toplanan üzümler develer aracılığıyla Bornova Katolik Kilisesi'ne gönderilir ve orada şaraba dönüştürülür, papazlar da dahil dağıtılırmış. Burası 1935 yılı dolaylarında kapatılmış. Ayrıca ana binanın yanındaki, günümüzde olmayan şapeli de hatırlıyor. Bu bina bir süre bir aile tarafından kullanılmış, sonra hükümet binasına ve sonra askeri üsse çevrilmiş.

Hala açık olan Katolik Kilisesi'nin son rahibi olan Per Michel 1990 civarında İtalya'da öldü. Bu tarihten itibaren ayinler sadece ziyaretçi papazlar tarafından yapıldı. Son yıllarda Buca'daki Katolik sayısı çok hızlı bir şekilde düştü. Bugün 5-6 aileden 20 dolayında insandan oluşuyor. Örneğin, Buca'daki Mıssır ailesinin son üyesi Antoinette Mıssır altı yıl önce hayatını kaybetmiş ve Doktor Raymond Aliberti'nin oğlu ve soyunun son üyesi olan Maurice, 1986'da ölmüş. Antoinette Mıssır'ın yeşil kepenkli geniş evi, Erdem Caddesi üzerinde Dokuzçeşmeler'e gelmedendi ve Doktor Aliberti'nin evi aynı bölgede, günümüzde mimarlık okulunun olduğu yerin yanındaydı.

Buca'daki son İngilizlerden biri, bugün eğitim fakültesi olarak kullanılan köşkünü 1950'lerde terkeden Bayan Rosa Rees'ti. 1940'larda kısa bir süre Forbes Köşkü'nde Whittall ailesi oturdu. Barff ailesinin evinin yanındaki Barker Evi'ni Rivens'lar aldı ancak sonradan aynı zamanda Barker'ın eşinin kız kardeşi olan Bayan Barff'a kısmi bir ödeme yapıldığı için, Erbakan hükümeti döneminde tapu sahibi kalmamıştı ve ev kamuya kaldı. Eski İngiliz toplumundaki bazı aile ilişkilerini hatırlıyor. Örneğin, Rees ailesinden Bayan Rosa'nın genç kardeşi Bay Guiffray ile evliydi ve Freida isimli diğer kız kardeşi Barker ailesinin en büyük erkek evladı ile evliydi.

Alsancak Pasaport'taki eski Fransız gümrük evinin karşısındaki eski kafe evinin yanında, Rees'lerin gemi hattının ofisi halen durmaktadır.

Genç olan Barker kendi evinde değil, Barff Evi'nin karşısındaki eski bir evde yaşadı. Yaşlı olan Barker ise Forbes Evi'nin karşısında, aşağıda, üzüm bağlarının arasındaki bir evde yaşadı. Kendisinin bu büyük güzel evi ise 1940'lı yıllardaki ölümünden sonra yıkıldı ve sonrasındaki sahibi olan bir Türk tarafından arsası satıldı.

İki tane olan Barker kardeşler, tek kollu Bay Petter ve Bay Parkinson, günümüzde Buca-Şirinyer yolundaki selvi ağaçları tarafından aşağı yukarı olduğu yer işaretlenmiş olan eski tenis kulübünde içkilerini yudumlamayı severlerdi. 1950'lerde İngilizlerin gitmesiyle beraber, kulübe Marcel Icard göz-kulak olmaya başladı ve onun 1975'teki ölümüyle beraber, arsa bir Türk'ün eline geçti. Kısa bir süre kereste dükkanı işletti ve sonra arsaya günümüzde halen duran apartmanları dikti. Amerikalı olan Bay Parkinson, Gary tütün şirketinin yöneticisiydi. Buca'nın tüm İngiliz topluluğu Rumca'yı iyi bir şekilde konuşabiliyordu ve Antuan'ın babasına resim ve dekorasyon işlerini yapması için bu dilde hitap ediyorlardı. Parkinson'ın evi, Çakabey Okulu'nun yanında, demircinin tam karşısındaki yeşil pancurlu evdi. Parkinson'ın ölümünden sonra eşi evi Bay Mıssır'a sattı ve geçici olarak İngiltere'ye yerleşti. Döndükten sonra eski Micaleff Evi'ni satın aldı ve orada ölümüne kadar 25-30 yıl yaşadı. Amerika'da (şimdi Kanada'da) yaşayan oğlu defin için Paşaköprü Mezarlığı'na gitti. 

Antuan'ın gençliğinde motor arabalar asla Buca'ya girmedi ve tüm Levantenlerin at arabaları vardı.

Şu anda ve son 66 senedir Antuan kendisine ait olan evde yaşıyor. Evin vergisini son 50 senedir ödemesine ve evi zaman içinde onarmasına rağmen, mirasçılar kayıp göründüğü için 1996'dan beri milli emlağa emekli maaşı kadar kira ödüyor. Mülkünün statüsü halen belirsiz ve 2006'da mülk devlete geçecek. Antuan bu eve 1935'te taşınmıştı ve bu evin eski sahipleri olan ve İtalya'ya taşınan Katolik Richichi ailesinin dört çocuğundan birileri hayatta olsa bile, 80-90 yaşlarında olmalılar. Kendi gibi aynı durumda olan Buca'dan 5-10 insan daha tanıyor ancak bu konudaki çabaları hiç bir sonuç vermemiş.



Bu söyleşi 2001'de yapılmıştır ve Antuan 'Toto' Karakulak 2007'de hayatını kaybetmiştir. Huzur içinde yatsın.

İngilizce'den Türkçe'ye atalarimizintopraklari.com tarafından çevrilmiştir.

Kaynak: levantineheritage.com